Otizm, doğumdan sonra genellikle 3 yaş itibariyle başlayan nörolojik bir bozukluktur. Otizm belirtileri iletişim kurarken zorlanma, davranışsal birtakım bozukluklar, sosyal etkileşimde yaşanan güçlüklerden oluşur. Erkeklerde kızlara oranla daha sık rastlanan bir rahatsızlıktır. Otizm belirtileri;
• Kişi ile göz teması kuramamak veya kısa süreli göz teması kurmak
• Kendi ilgilerine yönelik konuşma iletişimine geçme
• Konuşma gayreti içerisine girmeme
• Yaşıtları ile ilgilenmeme
• Duygusal ve ruhsal durumları ifade edememe
• Aynı kelimelerin sürekli tekrarlanması
• Herhangi bir nesneye takılı olma
• Hayali ve düşünsel oyunlar oynayamamadır.
Aynı zamanda otizmli çocukların birçoğu tehlikeye ve acıya karşı duyarsızdırlar. Onlar için nesnenin canlı ya da cansız olmasının çok önemi yoktur. Bazı davranış biçimlerinde ısrarcı olurlar. Çocukların bazılarında aşırı hareketlilik gözlemlenirken bazılarında ise hareketsizlik gözlemlenebilir. Aşırı hareketli durumlarda olduğu yerde sallanma gibi sürekli tekrar eden hareketler yaparlar. Sağlıklı bir birey için duyu organlarımızla algıladığımız şeyler otizmli çocuklar için daha hassas algılanır. Kendilerine ve yakınlarındakine zarar verebilecek bazı hareketler gözlemlenebilir. Bazı çocuklar aşırı hırçın olurlarken bazılarında sakinlik durumu gözlemlenebilir. Sağlıklı bir bebekle otizmli olan bir bebek arasındaki farkları anlamak için bu davranışların aileler tarafından yakından incelenmesi oldukça önemlidir. Otizmli çocuklara erken tanı konulması onların bu durumunu tamamen iyileştirmez. Fakat erken konulan tanı tedavi süreci ile desteklendiğinde onlar için daha rahat ve güzel bir gelecek sağlanabilir.
Otizm Nedenleri Nelerdir?
Otizmin tanısı çok olmakla birlikte nedeni tam olarak tespit edilmemiştir. Otizmin tek bir nedeni olmamakla birlikte otizm nedenlerini doğum öncesi ve doğum sonrası olmak üzere 2’ye ayırabiliriz. Otizme doğum öncesi ve sonrasında yaşanan bireysel ve çevresel faktörler etkili olur. Doğum öncesinde etkili olabilecek nedenler;
• Annenin yaşı
• Sağlıksız ve yetersiz beslenme
• Hamilelik döneminde kullanılan ilaçların yan etkileri
• Vitamin eksiklikleri
• Annenin hamilelik döneminde geçirdiği hastalıkların yan etkileri
• Hamilelik döneminde fazla radyasyona maruz kalma
• Annenin ruhsal sorunları
• Çocuğun aile içi istenip istenilmemesi
• Teknolojinin çok kullanılmasının yan etkileri
• Hamilelik başlangıcı ile ilgili durumlar
• Genetik faktörler
• Aşırı korku ve panik halleridir.
Doğum sonrası etkili olabilecek nedenler ise;
• Otizm belirtileri gösteren çocukları takibe almamak
• Annenin çocuk ile iletişiminin kuvvetli olmaması
• Çocuğun yalnız zaman geçirmesi
• Çocuğun teknoloji ile erken tanışmasıdır.
Günümüzde otizmli çocukların sayısında artış vardır. Bunun sebebi ise teknoloji çağında annelerin çocuklar üzerindeki ilgisinin az olmasıdır. Bunu tetikleyen ise aile içerisinde istenmeyen çocukların dünyaya getirilmesiyle doğan çocukların ilgi ve alakadan yoksun yetiştirilmesidir. Bu şekilde yetiştirilen çocukların beyinsel gelişimleri sağlıklı bir biçimde tamamlanmadığından otizmli olma olasılıkları artar. Beyin gelişimi için otizme neden olan faktörlere dikkat edilmesi gerekir. Sağlıklı bir iletişim bu konuda oldukça önem taşır. Otizme neden olan durum bozukluklarının artması otizmli bir birey olma riskini hızlı bir şekilde arttırır.
Otizmde Erken Tanı ve Önemi
Otizm tanısı konulması için uygulanan bir testin varlığından söz edemeyiz. Fakat ailelerin erken tanı koyabilmesi için birçok faktör sıralanmıştır. Bu faktörlerin varlığının gözlemlenmesi ile birlikte aileler destek alması gerekir. Aileler çocukları gelişim döneminde izlemelidir. Gelişim döneminde otizm nedenlerini gösteren çocukların üzerinde daha dikkatli davranılması gerekir. Bu nedenlerin görüldüğü çocuklar hem aileler hem de klinikler tarafından gözlem altına alınması gerekir. Sosyal iletişimi yetersiz, çevre ile bağlantının az olduğu çocuklarda öğrenme ve beyinsel gelişim süreçlerinde oldukça düşüklük görülür. Bir klinik tarafından destek alınmasıyla birlikte çocukların iletişimi kuvvetlendirilir. İletişimin kuvvetlenmesi ile birlikte beyinsel gelişim sürecine oldukça destek sağlanır. Klinikteki uzman psikiyatristler aracılıyla çocuklardaki davranışsal bozukluklar üzerine yoğunlaşarak gelişimine katkılar sağlanır. Bu durumlarda doğru bir tanı ile tedavi süreci izlenilmesi de oldukça önemlidir. Psikiyatristler aracılığıyla uygulanan tedavinin yanı sıra evde aileler tarafından uygulanan tedavi de oldukça etkilidir. Evde eğitimin devam etmesi çocukların olumlu gelişiminde hızlı artışlara yol açar. Bunun için evde teknolojiden arınan bir hayat çocuklar için oldukça idealdir.
Konulan erken tanı sürecinde çocukların sosyalleşmesine de oldukça dikkat edilmesi gerekir. Yaşıtları ile beraber zaman geçirmesi onların gelişimine etki sağlayacaktır. Bu süreçte aile oldukça sabırlı olmalıdır. Çünkü bu erken tanı ve tedavi süreci oldukça uzun olmakla birlikte aileler içinde zor bir süreçtir.
Otizm Tanı ve Seyri
Otizmli çocuklarda 3 yaş sonrası belirtiler kendini göstermeye başlayacaktır. Otizmli bir çocuk kişi ile göz teması kurmaktan kaçınır. Kişi ile göz temasından kaçınan bir çocuk gözlem altına alınmalıdır. Bu gözlem sürecinde aynı çocuğun kişi ile sağlıklı iletişiminin olup olmamasına da dikkat edilmesi gerekir. Otizmli çocuklarda konuşma bozukluğu ve sağlıksız bir iletişim gözlemlenir. Konuşma bozukluğu ya bir konuşma güçlüğü olarak görülür ya da konuşma gözlemlenmez. Bunun yanı sıra çocuklarda söylenilen şeylere tepkisiz kalmaları da bir otizm varlığını gösterir. Umursamaz tavırları, ilginin anında başka şeylere kayması otizmin etkisinin olduğunun birer kanıtıdır. Bu davranış biçimlerinin gözlemlendiği çocukların otizmli birer çocuk olma olasılığı yüksektir. Buna bağlı olarak konulan tanının önemi oldukça büyüktür.
Tanı ile birlikte tedavi sürecinin erken başlaması ise aile ve çocuk için oldukça öneme sahiptir. Özellikle çocuk için başlanan bir tedavi süreci onun hem sosyal hem aile içerisinde daha sağlıklı bir hayat sürmesi için bir başlangıç yaratır. Konulan tanılardaki bozuklukların azaltılması ya da giderilmesi yönünde yöntemler izlenilir. Göz teması kurmaktan çekinen bir otizmli çocuk için bu tanı ve tedavi süreci ile bunun minimize edilmesi beklenir. Aynı zamanda sağlıklı bir iletişim kurmayan çocuklar içinde klinikte ve aile içerisinde uygulanan eğitimler aracılığıyla çocukların konuşma becerileri geliştirilir. Konuşma becerisi geliştirilen bir otizmli çocuk ise beyinsel gelişimine katkı sağlar.
Otizm Tedavi ve Terapi Süreçleri, Otizm Nasıl Tedavi Edilir?
Otizmde belirlenen net bir tedavi yöntemi yoktur. Ayrıca her otizmli çocuk için uygulanan aynı tedavi yöntemi de mevcut değildir. Tedavi yönteminin amacı gelişime katkı sağlamak, konulan tanıların etkisinin azaltılmasıdır. Tedavi ve terapi süreçlerinde otizmli çocukların beyinsel fonksiyonlarının gelişimine verilen destek oldukça önemlidir. Verilen bu destekle gelişimin en üst seviyeye çıkarılması hedeflenir.
Otizmli çocuklara aile içi ve klinik aracılığıyla birçok tedavi yöntemi uygulanır. Aile içi uygulanan tedavi yöntemleri arasında; evde ilginin artırılması, teknoloji ile arasına mesafe konulması gösterilebilir. Bunun yanı sıra evde günlük becerilerinin arttırılması ve desteklenmesi de oldukça önemlidir. Otizmli çocuk ile oynanan oyunlar, onunla girilen etkileşimler bu desteği arttırır. Kliniklerde uygulanan tedavi yöntemleri ise, otizmli çocuğun davranış ve iletişim becerisini geliştirmeye yönelik olur. Bunlar için uygulanan doğru bir program çocuğa önemli katkılar sağlar. Uzman ekipler tarafından yapılacak eğitici aktiviteler ise ailelerin gösterdiği ilgiye destek olacaktır. Günlük yapılan konuşma becerisi aktiviteleri, sosyalleşme için oyun aktivitelerinin çocuk üzerinde büyük faydası vardır. Hareket konusundaki yetersizliklerde ise alınan fizik tedaviler oldukça önemlidir. Bu alınan fizik tedaviler sonrasında çocuklarda hareket gelişimi olumlu anlamda ilerler. Otizmin tedavi sürecinde iyileştirici etkiye sahip belirli bir ilaç tedavi kullanılmaz. Fakat belirli bozukluklar ve semptomlar için uzman doktorların verdiği ilaçların kullanılması gerekir.
Otizmi Tetikleyen Faktörler Nelerdir?
Otizmi tetikleyen faktörler hem genetik hem çevreseldir. Genetik faktörler tam anlamıyla netlik kazanmamıştır. Otizmin gen haritası çıkarılmamış olmakla birlikte genetik faktörlerin etkisi belirsizdir. Genetik faktörlerin etkisi ile ilgili araştırmalar günümüzde devam ediyor. Çevresel faktörlerde televizyon, tablet, telefon gibi teknolojik aletlerin zararını sıralayabiliriz. Televizyon, telefon, tablet gibi teknolojik aletlerin izlenilmesi çocuklarda dikkat dağınıklığı ve eksikliğine yol açar. Aynı zamanda diğer becerilerini de gerileten bu teknolojik aletler uzak durulması gereken faktörlerdir.
Bunun yanı sıra çevre kirliliği, kimyasal maddelerinde otizm üzerinde etkisi gözlenmiştir. Yapılan araştırmalarda çocuklarda gözlemlenen karaciğerin iyi çalışmaması, uzmanları çevre kirliliği faktörüne itmiştir. Karaciğerin çalışmaması ve buna neden olan tarım ilaçları, deodorantlar, belli başlı gazlar temiz bir çevrenin önemini vurgular. Bununla birlikte teknolojik ve çevresel faktörler tek bir neden olarak gösterilmemekle birlikte otizmi tetikleyen ailesel faktörlerde oldukça önemlidir. Bunun içinde annenin ruhsal sağlığının önemi, aile içi çocuk gelişiminin varlığı hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Sağlıksız ve yetersiz beslenme de otizmi tetikleyen bir faktördür. Dengeli ve sağlıklı beslenmek otizmin önüne geçebilecek bir etkendir. Annenin aşırı panik ve korku hallerinin varlığı halinde otizmin önüne geçmek için bu durumun minimize edilmesi gerekir. Otizmi tetikleyen faktörler içerisinde gösterilen aşı yapılan araştırmalar sonucunda doğrudan bir etkisinin olmadığı gösterilmiştir.