“Neredesin” dedim.
Perdenin arkasında senin karartını görürken.
“İster misin” dedim.
Pamuk şekerimi sana uzatırken.
“Sıra sende” dedim.
Elimdeki misketleri avucuna bırakırken.
Sessiz kaldım...
Aynı avuçlara bu sefer saçlarımı bırakırken.
“Gitme!” dedim.
Gidişini izlerken.
“Dönermisin?” dedim
Beni duymadığını bilirken.
“Özledim” dedim.
Uzaklarda çiçek açtığını görürken.
“Peki” dedim.
Kabullenmeye çalışırken.
“Sahip çık!” çocukluğumuza, oynadığımız oyunlara, paylaştığımız, şekerden yapılmış pembe bulutlara dedim.
Biliyordum aslında, konu ne oynadığımız oyunlar nede paylaştığımız pembe bulutlardı.
Konu biz değildi.
Konu sen ve bendi.
Son olarak “kabullendim” dedim.
Dün gece uçurtma uçurduğumuz gökyüzünde sana seslenirken.
“HOŞÇA KAL” dedim.
Gökyüzünde tekrar seni ararken. Şebnem AKYÜZ