2023 Seçimine bir haftadan az bir zaman kaldı. Oy günü yaklaştıkça hararet ibresi yükseliyor. Bu günler iple çekildi. Ekonomik, sosyal, kültürel ve yozlaşma bakımından zor bir dönem geçirilmekte. Bu zorluğun baş sorumlusu olarak yirmi yıl iktidarını ve gücünü sürdürmekte olan bugünkü iktidar görülüyor. İktidarın kendi de bunun farkında. Dolayısıyla seçimi tekrar kazanmak için elinden geleni ardına koymuyor. Son zamanlarda görülen ve gittikçe şiddetini artıran üstü örtülü ve açık tehditler, çamurlamalar. En son Erzurum olayı herkesin gözü önünde sahnelendi. Günümüz bilişim ve “görüşüm” teknolojisi sayesinde halkın gözü önünde yaşandı.
Erzurum'daki Ekrem İmamoğlu 'nun mitingini taşlayanlara ' bunlar CHP'liler' diyen Erzurum Belediye Başkanına ne demeli? Üstelik bu iddiayı ortaya atan bir siyasetçi. Seçmenini iyi tanıyan, Onların neye inanıp neye inanmayacaklarını iyi bilen Erzurum gibi bir ilin belediye başkanı olduğuna göre bu sözleri boşa savurmuyor. Yahu bu sözlerin kuyruklu yalan olduğu ayan beyan ortada. Böylesi yalan ve iftiraları seçim meydanlarında ve verilen demeçlerde sık sık duyduğumuza göre, bunlara oy verecek olan seçmen bu yalanlara inanacak kadar saf mı? Bana göre, Türk siyasetinin en büyük sorunu bu, eğitim sisteminin sakatlığından kaynaklanan körü körüne inanma, gözü kapalı arkadan gitme. Analitik düşünme, mantığa vurma yok. Hesap sorma, tepki gösterme yok. Herkesin gönlünde bir lider var. Onun arkasından koşuyor. Sistemin kısırlığından ve tek düzeliğinden kaynaklanan bir büyük sorun. Bu sorun çözülmedikçe ne yolsuzluk hırsızlık biter ne de yoksulluk. Adli çözümler işi temelden halletmez. İlla eğitim, eğitim. Hüseyin Seyfi